Vedaya bağlandığınız gün, bilin ki özgürsünüzdür.
Vedanın hayatınıza ne zaman, girdiğini veya gireceği hiç belli olmaz,
Bazen sokağa,bazen yemeğe veda ederiz, bazen de annemizin memesine,
Bazen vedalar gözlerden başlar, sızlayan gözlerden,
inecek göz yaşlarının vedasıdır bu,
ve kaybedilecek sevgilinin, yüreğe düşen ilk sızısı
Vedalar sığınağımdır, en çok gündüz
ve de en çok da yaza veda.
Umudumun bitişidir bu vedalar,
Ve neden içeride olduğunuz..Sorusunuz bitişidir..
Veda bazen bir doktordan gelir, sağlığa vedadır,
Hala ne olduğunu anlamadığımız hayata vedadır.
Bazen de bir düşten gelir vedalar,
Düşte kapınıza bir bıçak bir de gül demeti bırakılmıştır.
kaybettiğiniz babanızdan gelen veda,
Düşte kelepçeli elini uzatır, der ki artık yokum ÖZGÜRSÜN..
Oysa ki çok geçtir bu düşte gelen özgürlük,,
Bazen de evdeki esarete merhaba da vedadır,
Başka dört duvarlara hapsolmuşsundur, yaşayamadığın,
doyamadığın çıplak ayakla koşmalara veda etmişsindir.
Çimenlere, ayağına batan taşlara, kolunu çizen böğürtlen dallarına.
Hatta küfrettiğin, üstüne gelen arabalara.
Oysa, vedalara sevdalanmadan, dudağımıza değen yağmur damlalarına sevdalansaydık...
Gelene kanmamızı önlerdi vedalar,,,,
GÜLÜZAR RESULOĞLU