BONZAİ kullanan biri ile yaşadınız mı? Ben yaşadım, birçok engellilikten daha zor, akıllı mı deli mi yoksa bir cani mi ya da bir melek mi olduğunu kestiremediğiniz bir ruh hali ile yaşamaktır desem az bile.
Karşınıza simsiyah olmuş, teni morarma ve kirli sarıya dönmüş, konuşurken göz teması kuramayan, hızlı ve çabuk bir ciddi bahane ile para isteyen gençlerdir. Para isterken annem babam boşanıyor, elektrik su parasını ödeyemedik le de başlayabilir, ya da bir döner yiyeceğim ile de başlayabilir.
Nasıl bu noktaya gelinir fark etmezsiniz, çünkü onlar sizin melek çocuklarınızdır, başkaları size ve onlara iftira atıyordur.
Ülkemiz kadınlarının, birçok sorunu varken, bir de çocukları ve eşleri, madde bağımlısı olurlar baştan sormaya, sorgulamaya korktuğumuz için, görmezden geliriz, çevremiz uyarsa bile, asla inanmaz ve başkalarının sizin aile saadetinde gözü olduğunu sanırsınız. Çalıştığı halde eve para getirmediği gibi çeşitli bahanelerle sizden, sonra da çevreden istemeye başlarlar.
Duyduktan sonra BİR DEFA İÇSELER ne olacak canım, çevre abartıyor dediğiniz anda sizin çok ciddi delilikten öte bir sorununuz daha olmuştur.
Zamanla, marketten ufak tefek şeyler çaldıklarını, evde olmadığı halde, bulunan paranın sonu geldiğini anladıklarında, çaldıkları şeyleri tanıdıklarına götürüp, su parası ödeyeceğiz diye satmaya çalıştıklarını, yakalandıklarında da polise teslim etmek yerine sicili kirlenmesin diye, para ile şantaja boyun eğmeye başlarsınız.
İşe gidemez olurlar, çalıştıkları ortamda, zaten her gün bir yalanla sadece 20 TL istediklerini, duyarsınız. Okul çevrelerinde dahi satılan BONZAİ ucuzdur, 5 lira
Çalışmadıklarında, onları tedavi ettirmek için sosyal güvenceniz bile yoktur, AMETEM kapısı sizin gibi anne babalarla doludur.
Ben yetiştirilme tarzımızın, bizi bu hale getirdiğini düşünenlerdenim. Bana göre, daha bebekken, bize neden ağlıyorsun, neden bağırıyorsun diye kucağına alıp, anlama sormak yerine; yeter sus, babanı uyandıracaksın, neyin eksik, diyen annelerimiz. Gerçekten mutlu olsalar, ev işlerinin işten sayılmadığı, bir kaos içinde; değersizlik duygusu ile ömür geçiren kadınlarımız, bizi ne zaman nasıl dinleyecek.
Evlerin; sorgulandığımız, her yaptığımız hareketin, cezalandırıldığı ortam olmaktan çıktığı, sevginin; başarı ödülü olmadığı ailelerde, kadınlarımızın her emeğinin, değerli sayıldığı, çözülebilir sorunlarla, kalp kalbe kucaklaştığımız, günlerin gelmesi, dileği ile,
DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN.
GÜLÜZAR RESULOĞLU
POZİTİF ENGELLİLER